Akciğerlerimiz nasıl çalışır? Soluk almak, havayı akciğerlere alıp verme işlemidir. Havayı akciğerlerimize alırken bakın neler oluyor. Nefes alıp vermek, vücudumuzun ihtiyacı olan oksijeni alıp, karbondioksit'i dışarı bırakmaktır. Nefesimiz aynı zamanda %100 nem içerir, nefes alıp verme işlemiyle vücuttan aynı zamanda su da atılır. Kısa videoyu izleyerek akciğerlerimizin nasıl çalıştığını çok rahat anlayabilirsiniz.
19 Temmuz 2013 Cuma
15 Temmuz 2013 Pazartesi
Uyku Apnesi ve Kadınlar
Avrupa Uyku Konferansı size önemli bir çalışma sunuyor. İsveçli
Umea Üniversitesi tarafından sunulan çalışmada yaşları 20 ile 70 arasında değişen
10.000 bayan arasından rastgele seçilen 400'ü üzerinde bir araştırma yapıldı. Denekler
bir teste tabi tutuldu ve polisomnografi olup olmadıkları araştırıldı.
Genellikle uyku apnesi horlama ve uykusuzluk ile anılan bir erkek hastalığı
olarak bilinir. Araştırmacılar toplum içerisinde uyku apnesinin bayanlar
arasındaki oranını görmek istediler.
Bayanlar için, uykusuzluk ile bağlantılı uyku apnesi ve
hipertansiyon ile bağlantılı uyku apnesi olmak üzere iki çesit fenotip olduğu
belirlendi. (Yani bayanlarda uyku apnesi uykusuzluğa ya da hipertansiyona yol
açıyor)
20 ile 70 yas aralığındaki bayanların 50%'sinde uyku
apnesi görülürken bunların sadece 14%'une teşhis konulmuş. Bayanlarda uyku
apnesi obezite, yaşlılık ve hipertansiyondan kaynaklanıyor.
Uykunun Önemi
Sağlıksız uyunan (uyuduğunu sanan kişiyi) ilerleyen süreçte,
hatta şu an, şu saniye çok fazla şey beklemektedir. Olması gerektiği gibi uyunmayan
her uyku, kişinin şu an dâhil olmak
üzere ilerleyen süreçteki en büyük tehdit edicisidir. Uykuda solunum durmasının önemini anlayabilmek için, kişinin
hastalığı ve solunum sisteminin önemini çok iyi anlaması ve kavraması
gerekmektedir. Elbet bir tıp doktoru
olmak zorunda değildir ancak kendi anatomisini bilmek zorundadır. Eğer kendi
anatomisini bilmez ve kavrayamazsa, sorun tespit edilse bile çözümü ertelenecek
veya çeşitli sebepler neticesinde sorun ortadan kalkmayacaktır. O yüzden durumu
iyi anlamak ve çözüm, çözüm süreçlerini iyi idrak ederek uygulamak kişinin
şimdi ve sonraki yaşantısında çok fazla fayda sağlayacaktır. Sosyal bir
sorumluluktur, ailenizden başlayarak ve yakınızda olan fertleri bilinçlendirerek,
uyku ve uykunun önemi, uyku
hastalıklarının nedenini bilmek ve yaymak gerekir. Trafik kazalarından, aile
içi sorunlara, ölümlere kadar sebebiyet vermektedir.
Sağlıklı uyku nedir,
düzenli oksijenin vücudumuz için önemi,
horlama, uyku hastalıkları ve belirtileri, tedavi süreci ve modelini iyi
anlamak gerekir. Türkiye de yaşanan uyku sorunları genel olarak eşler
tarafından fark edilir ve konu uyku (kişi kendi durumunu görmediği için,
yaşayacaklarını tahayyül edemez) konu hep ertelenir veya başa bir felaket
geldiği zaman, sağlık problemleri baş gösterince hastane tercih edilir, oda
zorunlu olarak. İnsanın genç veya yaşlı olması, hasta veya olmaması fark etmez,
iyi bir uyku ve uyku hastalıklarını bilmesi demek, ilerleyen hayatında ona çok
büyük faydalar sağlayacaktır.
Uykuda solunum durması (uyku apnesi, osas), İktidarsızlık, yüksek
tansiyon, sık idrara çıkma, kalp büyümesi, panik atak, depresyon ve kötüyü
anmamak adına daha saymadığımız birçok hastalık ve rahatsızlığı beraberinde
getirmektedir. Birçok hastalığı var etmektedir. Kendisi ise sinsi sinsi
gizlenmektedir, siz uyumaya çalışırken hastalıkların zeminini hazırlamaktadır.
Oysa uyanık olan birisi tarafından bile rahatlıkla görülebilen bir hastalık
olmasına rağmen. Yakınlarımız bize çok şiddetli
horladığımızı defalarca söylemiştir belki de.
Horlama, solunum
yolunun yutak bölgesinde meydana
gelen bir sorundur. Küçük dilimizin, yumuşak dokularla beraber gevşemesi
sonucu, boğaz yolunu daraltır ve hızlanan hava akımıyla titremesi ve dokuların
bu oluşan titreme sonucu şişmesiyle beraber solunum yolumuzun daralmasına neden
olur. Bu durumda horlamayı
beraberinde getirir.
Horlayamayla beraber
uykuda solunum durması yaşanıyorsa
eğer, kişinin nefesi duruyorsa bu durum uyku
apnesini oluşturur. 10 saniyeden daha uzun süre nefes duruyor ve bu durum uyku esnasında kendini tekrarlıyorsa, uyku apnesi olma riski oldukça yüksektir.
Hava yolunun tıkanması neticesinde (uyku apnesi – uykuda solunum
durması) meydana gelir. Apne meydana gelmesinde pek çok faktör vardır ve
uyku apnesi kendi içinde 3 sınıfa ayrılır: tıkayıcı
tipte uyku apnesi (Obsruktive apnea) merkezi
uyku apnesi: nadir görülür ve beyin solunum faaliyetlerini yürütecek kaslara
sinyaller göndermemesi sonucu ortaya çıkar. Bileşik uyku apnesi: tıkayıcı tipte apne ve merkezi uyku apnesinin karışık
olarak uyku esnası boyunca devam etmesine bileşik uyku apnesi denilmektedir.
Yaşanan apne türüne göre farklı tedaviler uygulanır. Bunun için yapılması
gereken test: PSG – (Polisomnografi)
testi esnasında uyku evreleri (EEG,EOG,EMG)
solunum eforu ve hava akımı kontrol edilir. Eğer test
neticesinde (bu test için hastane, uyku merkezi ya da evde uyku testi
yaptırmanız gerekir) uyku apne sendromu tespit edilirse, Titrasyon Testi gerekecektir. Titrasyon testi yine uykunuz
esnasında yapılacak olan testtir. CPAP adı
verilen cihaz yardımıyla uyumanız gerekecek, neticesine göre size hangi cihazın
reçete edileceğinden nasıl bir tedavi modeli uygulanması gerektiği rapora göre
netice kazanacak. Çünkü Cpap cihazıyla uyuduğunuz gece, çok fazla parametre
gözlemleniyor olacak ve kayıt altına alınacak. (Cpap, Autocpap, Bpap, Bpapst, Asv) kaç
basınçla ve hangi ayarlarla kullanılması gerektiğine kadar titrasyon testi
sonucuyla beraber belirlenecek.
Cpap, Cpapauto, Bpap, BpapST, Asv?... Size reçete edilen
cihazların genel adıdır. Bu cihazlar kendi içinde (marka, kalite, hastalık
türlerine göre hangi cihazın kullanılması gerektiği) ayrılır. Örnek olarak:
kişinin cpap cihazı kullanması gerekiyorsa, asv cihazı kullanamaz, her cihaz
farklı hastalıkları tedavi edebilme amacıyla üretilmiştir. Solunum
rahatsızlıklarının pek çok türü ve nedeni vardır. Eğer size cihaz reçete
edildiyse, cihaz tercihi çok önemlidir. Cihaz tercihini doğru yapabilmek için,
cihazın işlevlerinin ne olduğunu kavramak gerekir, cihazın tam olarak ne işe
yarayacağını anlamak, detayları gözden kaçırmamak gerekir.
Dünya da her üründe olduğu gibi çeşitlilik çok fazladır.
Verilen cihazların isimleri genel adlarıdır. Cpap cihazı denildiği zaman birçok
firma dünya genelinde Cpap cihazı üretir
(bütün solunum ve uyku cihazları için geçerli – cpap örnektir.) güncel
teknolojiler barındıran cihazlar tercih etmeniz önemlidir. Cihazın size olan
uyumu ve tedavideki etkinliği en önemli rolü üstlenmektedir. Gelişen
teknolojiyle beraber çok ufak cihazlar üretilmektedir. Cpap – Auto Cpap cihazı
kullanmanız gerekiyorsa, AHİ İndeksi veren cihazları kesinlikle kullanmanız
tavsiye edilir. AHİ indeksi nedir?
Ortalama olarak bir saat içinde yaşanan tıkanmaların (apne ve hipopne)
toplamına ahi indeksi denir. 1 saat içinde yaşadığınız tıkanmalar, uyuduğunuz
saat toplamıyla ve kaç saat uyuduysanız yaşadığınız apne ve hipopneler
hesaplanarak bulunur. Tercih ettiğiniz cihazın AHİ indeksi vermesi demek,
sadece hava üfleyen bir cihaz değil, aynı zamanda bir bilgisayar gibi hesap
yapan, uyku esnasında o durumu tespit ve müdahale eden, yaşanan durumları
analiz edebilecek teknolojiye sahip olması demektir. Bunları raporlaması ve
ilerleyen ay veya yıllar da kontrole gittiğiniz zaman, sağlıklı bir veri demek,
uyku kalitenizi ölçmek, hastane veya klinikte tekrar yatmamanız demektir.
Boşuna zaman ve maliyetten sizi kurtarması, tedavinizi takip edebilmenize
olanak sağlaması demektir. Kayıt altına alınan uyku verilerinin kaliteli sonuç
vermesi için, cihazın raporlama özelliğinin gelişmiş olması gerekir.
Yaşamsal faaliyetlerimizi sürdürebilmemiz, yarına ve bugüne
sağlıklı devam edebilmemiz için, sorunsuz ve sağlıklı bir şekilde uyumamız
gerekir. İyi bir uyku alındığının başlıca göstergesi, dinç olmaktır, zinde
uyanmaktır. Beyin hücrelerinin, vücut
sisteminin düzenli çalışmasını sağlaması için uyku hayati önem taşır. Ömrümüzün 3 / 1 gibi bir oranı uyku
esnasında geçmektedir. Ve bu yaşanan önemli durumun, yani uykunun ne kadar
önemli olduğunu anlamak gerekir. Uyku bizi bir sonraki güne hazırlar. Uyku,
uyku apnesi, horlama gibi sorunlar, ciddiye alınmalı teşhis ve müdahale
edilmeli, vakit kaybedilmemelidir. Eğer kişi ve aile fertleri tedavi sürecini
uygulamazsa, kimse için fayda doğurmayacağı aşikârdır. Kişi bu durumu
ertelerse, mutlak suretle yaşamını derinden etkileyecek sorunların kök
salmasına neden olacaktır. Vücudumuz bu durumu belli bir yere kadar idare edecek,
hiç beklemediğimiz bir an hoş olmayan sonuçlar doğmasına neden olacaktır.
Yaşadığımız süreç içinde ise pek çok hastalık baş gösterecektir. Obezite,
hipertansiyon, felç, kap ve birçoğu daha, sadece önlemi alınmayan uyku
hastalığı yüzünden.
Umarım uykunun ve uyku hastalıklarının önemini
aktarabilmişizdir. Durumun tespiti – tedavi modelinin belirlenmesi – tedavi modeline
göre cihaz kullanılacaksa doğru cihaz temini çok önemlidir. Dünya her gün
değişiyor ve teknolojilerde değişiyor. Reçete edilen cihazı araştırmanız ve
teknik özelliklerini irdelemeniz, güvenilirliğini değerlendirmeniz çok
önemlidir. Yazımızın başından bu yana anlattığımız nedenlerden ötürü.
İhtiyaç duyduğumuz saatlik oksijen miktarı ortalama olarak
53 litredir. Saatte 720 defa soluk alıp vermekteyiz, uyku esnasında ve gün
içinde, yaşadığımız güne, yaşa, anatomimiz, aktivitelerimiz, sağlık durumumuz,
ruh halimize göre oksijen ihtiyacımız değişkenlik göstermektedir. Ancak
değişmeyen tek şey oksijene bağımlı canlılar olduğumuzdur. Eğer sağlıklı nefes
alışverişi yoksa, sağlıklı bir yaşam olması söz konusu olamaz. Aldığımız hava
(ağız, burun, yutak, gırtlak, soluk borusu, akciğer, bronş) aracılığıyla vücudumuzun
oksijen ihtiyacının karşılanması demektir. Kan akışının düzgün, uyku
evrelerinin olması gerektiği gibi rahat ve yeterli, tansiyonun, kolesterol
seviyesinin, nabzımızın ve çok daha fazla görevin yerine getirilmesini sağlayan
ve hayati önem arz eden bir durumdur. Bunlara uyum sağlayabilecek ve yönetebilecek teknolojiyi barındıran bir cihaz temin etmek gerekir.
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)